Onu ilk kez gördüğümde , dördüncü kattaki evin balkonunda tüm yaz üşenmezcesine açıp duran
sardunyaların arasından başını usulca çıkarmıştı , yazın sonlarına doğru .
"Hey ben de buradayım" dercesine . Kısa surede yapraklarını gösterdi ve hızla uzamaya yayılmaya başladı .
Sardunyalar , fesleğen ve saksısını
paylaştığı şeker çiçekleri de şaştılar bu yeni misafire . Kimdi ki bu ? Sarmaşık
deseler değil , çiçek deseler , evet belki biraz ,
çünkü görünmeye başladıktan kısa sure sonra uzayan kollarda minik sari
çiçeklerin açtığını gördüler ama belli ki kendileri gibi bir çiçek de değildi . Bizimki vaktinin darlığını
bildiğinden olsa gerek hızla uzanıp
durdu diğer saksılara ,çiçekleri açtı ve verilen suyu sabırsızca çekti
köklerine . Çünkü bir sürprizi vardi hem
saksıları paylaştığı arkadaşlarına ve
sürpriz misafir olduğu balkonun ve evin
sahiplerine ...
Ev sahiplerinin kısa süreli yaz tatillerindeki yokluklarını
fırsat bilip çiçeklerinden bir yavruyu sakladı sardunya saksısına ve yaprakların altına .... Günler geçtikçe , bu kendini
çiçek sanan sürpriz misafirin doğası
gereği ömrü sonlanmaya başladı . Çünkü
çekirdeğini gizlediği topraktan doğmuş ,gelişmiş , çiçek açmış, hatta balkon
saksısında bir çiçek edasıyla
salınmış en sonunda meyvesini vermiş
,büyütmüş ve yolun sonuna gelmişti . Biliyordu ki meyvesinden gelecek sene de
yasam sürecek döngü devam edecekti .Kendini çiçek sanan bu dostun . Ev
sahipleri de onun için güzel bir tören düzenlediler ve gelecek yıl görüşmek
üzeri vedalaştılar dün akşam . Çekirdekleri
kıymetli bir hazine gibi saklandı şüphesiz ...
AA
Ekim 17
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder