Zamanın akışına kendini bıraktığında , zaman seni bir hiç gibi yutup akıp götürüyor , bir akarsuyun üstüne düşen küçük bir yapraktan farkın yok , kontrol sende değil , tamamen akarsuda , nereye isterse seni oraya sürükleyebilir ve ne olduğunu, nereye gittiğini , başına ne geleceğini dahi anlayamayabilirsin .
Bloga bakıncada fazla bir yazı yazmadığımı görüyorum , bu da bana yukarıdaki paragrafta ki durumu hissettiriyor ilk anda bu yazıya başlarken , ama sonra aşağıdaki satırlar döküyor beyinden , parmak uçlarına , oradan klavye üzenden bu blog sayfasına . Bakalım nelermiş bunlar ?
Nisan Ayı " tercih" ayı
Ama yine de tabi ki zaman boş geçmiyor şüphesiz . Öncelikle bu yılın Nisan ayı , ülkenin kaderi ve geleceği açısından önemli bir tercihin halk oyuna sunulduğu bir süreci kapsadı . Kritik oylama kritik sonuçlandı . Tercih tartışmaya açık , daha da açık olan bu tercih neticesinde geleceğin nasıl kurgulanıp , nasıl şekilleneceği . Umutvarız tabi her zaman , doğamız bize bu gücü veriyor " umut" . Beklentimiz de bir ulusu bir devleti ortaya çıkaran özelliklerin yok olmaması . Toplumu oluşturan tüm bireylerin ve çağdaş yaşamın tüm gereklerini kapsayacak ihtiyaçların ve beklentilerin deforme edilmeden geleceğe taşınması. Siyasi güçlerle kişisel egoların içiçe geçmesiyle ortaya çıkabilecek güç dengesizliği ve serhoşluğunun oluşmaması . Umarız gelecek başta çocuklarımız için daha güzel bir ve yaşanabilir bir dünya olabilecek şekilde oluşturulabilsin . Bu süreçteki en önemli duruş ve politikanın , önce kendine , sonra topluma , sonra çevrene , komuşularına , sonrada dünyaya saygıdan geçer . Sonucunda da " barışçıl" bir yaklaşımdan ... Aksi olacak her türlü olumsuluktan tüm bu sürecin sorumluları veballeri üstlenmiş sayılacaklardır .
" TEOG " denilen bir muamma
TEOG denilen bir tercih oyunu daha sonlandı bizim için bu nisan ayında . Henüz ergenliğe yeni adım atmış çocuklarımızı tam da bu çok önemli dönemde , eğitim sürecinin en kritik noktası ile geleceği belirleyecek önemli bir sınav silsilesi içerisine sokmanın bir eğitim programı , planlaması , kararı ve uygulaması olarak " korkunç " olarak değerlendiriyorum . Çocuk ve genç , bir toplumun geleceği demektir . Geleceğini belirleyecek insan kitlesinin yaşamı sadece okul ve sınav gibi dar bir kalıpla belirlenemez , gelecek bu şekilde güvence altına alınamaz . Heleki adı geçen sınav ve çocukların dönemi bu sürecin külliyen hatalı olduğunu kanıtlar. Son bir yılı başında doğası gereği kavak yelleri esen , aslında temel ihtiyaçları ve beklledikleri destekler bambaşka olan bu çocukları haftanın yedi günü ve belki günün 12-15 saat aralığını " ders , kurs, sor , test , sınav " kurgusu ile boğmak , belkide çocuğun gencin daha yola başlarken , ruhsal sakatlanmasına sebep oluyor . Bu zor dönem ve tercih , başta çocuğu , sonra yakın cevresi ve ailesini , sonra eğitimini , eğitim sistemini , okulunu , öğretmenlerini ve tüm yaşam alanını sakatlıyor . Biz bu nisan bu dönemi zorda olsa , en azından çokça yıpranmadığımızı düşünerek ve umut ederek sonlandırdık . Yine de tüm olumsuzluklar rağmen bu anlada da geleceğe " Umutlu" bakıyoruz . Tüm TEOG gazisi öğrenci ve ailelerine geçmiş olsun diyorum .
Radyo yayınları ve müzik yazılarına devam
Radyo yayınları ( Rakınroll FM) bu nisan ayında bir tık azalarak da olsa devam etti . İnternet radyosunda programlarımı spontan olarak yayınlamaya devam ediyorum . Şüphesiz bu yayını güncel müzik dünyasını yakından takip etmek ve de gerçek anlamda konsantre olarak albüm ve sanatçı keşfetmek , müziği keyifle ve zevk alarak dinlemek , müzik adına araştırma yapmak ve de yazı yazmak ( Blues Perişan Blog ) olarak kullanıyor olmak kişisel olarak bana zaman nehrinde salınan bir yaprak olarak az da olsa yön belirlemede ve akışa tamamen teslim olmadan , kendimce birşeyler yapma fırsatı da sunuyor . Yani radyo , müzik ve de yazı da bir başka " umut" benim için ...
Şimdi bir de baharın çoşkusu ile yavaş yavaş haşır neşir oluyoruz , yeşil erik , gelincik şurubu sezonunu da açıyoruz ki , herşeye rağmen değmeyin keyfimize . Hele bir de deniz sezonumuzu da açıp kendimizi soğuk sulara bıraktık mı , yılın yenileneme döngüsünü ve coşkusunu daha da hissedeceğiz ve de tamamlamış olacağız , bir yeniden doğuş gibi ...
Aylak Adam
Nisanın son günleri 2017